jean jacques rousseau

“ Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip “bu bana aittir” diyebilen, buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun ilk kurucusu oldu. Bu sınır kazıklarını söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da hemcinslerine “bu sahtekâra kulak vermekten sakınınız, meyvelerin herkese ait olduğunu, toprağın ise hiç kimseye ait olmadığını unutursanız mahvolursunuz” diye haykıracak olan adam, insan türünü nice suçlardan, nice cinayetlerden, nice korkunç olaylardan esirgemiş olurdu!

cenevreli filozof büyük düşünür. fransız ihtilalini etkileyen insandır aynı zamanda. (bkz: toplum sözleşmesi) diye bir kitabı vardır ki ben halkım ben toplumda yaşıyorum diyen herkesin okuması gereken kitaptır.

"...doğal yaşam döneminde herkes mutlu ve huzurluydu.daha sonra insanlar gereksinimlerini karşılayabilmek için çalışmaya başladı.çalışma sürecinde özel mülkiyet ortaya çıktı ve eşitlik bozuldu.eşitlik bozulunca savaşlar,kavgalar ortaya çıktı.toplum,bu savaşa son verebilmek adına özel iradeleri ile toplanıp bir toplum sözleşmesi yaptı.böylece doğal yaşamdan siyasal yaşama geçildi ve devlet ortaya çıktı." der.(ben özet geçtim,daha uzun ve ayrıntılı bu.) not:toplum özel iradelerini birleştirince ortaya genel irade çıkmıştır. edit:düzeltme

aynı zamanda komünizm'in kurucuları olan (bkz: karl marx) ve (bkz: friedrich engels) 'in fikir babasıdır. yani eğer komünizm ile ilgilenecekseniz ilk önce jean jacques rousseau okumanız gerekir.

devlet ve ozel mulkiyet hakkinda soyleyecekleri olanlarin okumasi gereken dusunur. bir yerde camus gecince sohbet cok uzamadan buna da geliyor.

adamın adını doğru okuduğunuz taktirde ülkede otomatikman entellektüel oluyorsunuz.

devlete olan güveninden dolayı, çocukları doğduğu anda onları bakım evine vermiştir ve kim oldukları bile bilmez. düşünceleri çelişkilidir. bir yandan bireyciliği, bir yandan despotizimi savunur. bir yandan özel mülkiyeti toplumsal bozulmanın başlangıcı olarak kabul eder, bir yandan mülkiyet hakkını korur. "insan özgür doğar fakat her yerde zincire vurulmuştur."

"aşk gibi nefret de insanı aptallaştırır."

okumakta güçlük çekenler için jan jak russo diye okunur. not: bu entiri aşağılama içermemektedir, sadece karışık bir ismi telaffuz ettim.

En meşhur eseri Toplum Sözleşmesi olan filozof. Goethe'nin en çok etkilendiği şahıstır ayrıca.

Sen gel o kadar şey yap ama ben seni eserlerinle değil de birinin "ya bu adam jigoloymış biliyor musun" dediğinden beri adını duyduğumda sadece bunu düşünüyorum. Affet Rousseau seni böyle anmak istemezdim.

Fransız ihtilalinin oluşmasını etkileyen filozoftur. Yoksul bir aileden gelmiştir. Bu nedenle devlet yönetiminde herkesin söz sahibi olması gerektiğini savunur. Kralın egemenliğinin ortadan kaldırılıp, halkın egemenliğinin olmasını önermiştir.

Emile adlı eserinde çocuk eğitimi ve yetiştirme üzerine görüşlerine yer vermiştir. Ayrıca aynı yazar beş çocuğunu yetimhaneye bırakıp, onları terk etmiştir.

fransız ihtilali'nde önemli bir rol oynadığı bilinmekle beraber insanlar bunu fiilî olarak yaptı sanıyor. oysaki kendisi ihtilal'den önce ölmüştü.

Yaşamak için doğdum yaşamadan ölüyorum. Rousseau 1770 yılında bu cümleyi kurmuş 252 yıl sonra 2022 yılı Türkiyesi'nde milyonlarca genç bu cümleyi kuruyoruz :)

Adının geçtiği an saygı duruşunda bulunurum. Üstelik hastalığa olan direncinden ötürü.